 |
|||||||||||
|
NECATİYE KÖYÜ Yolageldi köyü, Taptık köyü, Havsa İlçe merkezi ve
Naipyusuf köyü ile çevrili bulunmaktadır. Bu sınırlar içerisinde 16 bin dekar arazisi
vardır. Bunun 12.800 dekarı ekilen ve 3200 dekarı da meradır. Dağlık, sazlık,
bataklık ve göl yeri yoktur.
E5 karayolunun her iki tarafında kurulu bulunan köyün ortasından Mundarca deresi geçmektedir. Ev konumları, kimi toplu ve kimileri de dağınıktır. Dar vadinin her iki yakasına meyilli satıh üzerine inşaa edilen evlerin, %80'i asvaltm güney bölümünde ve %20'si kuzey bölümündedir. Mundarca deresi kurudur, yağmurlardan oluşan sularla kış günlerine etkilenir. Köyün kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber, 93 Rus-Osmanlı Savaşı sonrası Bulgaristan'dan göç etmek zorunda kalan Selvi kasabasından gelenlerle kurulmuştur. Köyün kurulu bulunduğu kuru ve derince bir dere, etrafı ormanlık ve bu ormanda barınan eşkiya ile dolu.
Asker kaçakları, yol kesen haraç alan, çeşitli eşkiyanın barınağı olan burası, öldürülenlerin leşleriyle boğucu bir kokuya bürünmüş bundan dolayı MUNDARCA olmuş ta ki Kurtuluş Savaşma kadar. Kurtuluş Savaşı'ndan sonra, eşkiya temizlenmiş, ne köy basan ve ne de yol kesen kalmış. Bu defa burasına, Necat bulmuş yani kurtulmuş anlamına gelen Necat'an adını alarak "NECATİYE" olmuş. Köy geçimini, tarım ve hayvancılıktan temin etmektedir. Köyde, Türk geleneği doğrultusunda ahlaki
durumlar devam ettirilmeye çalışılmaktadır. İbadetler evde ve camide yapılmaktadır. Ramazan ve cuma günlerinde cemaat fazlalaşmakta diğer günlerde azalmaktadır. Dini inançlara karşı saygı var. Az da olsa bazı batıl inançlar da bulunmaktadır. Perşembe günün akşamı, el işi, dikiş, nakış, ve örgü işleri yapmazlar. Bu işler yapıldığı takdirde, ahirette ölen çocukları ile buluşmalarına engel olurmuş. Cuma, pazar, salı ve çarşamba günleri çamaşır yıkanmaz, ev temizliği yapılmaz, yapıldığı takdirde, evin erkeğine ölüm çağrısı imiş. Geçmiş dönemlerde Hıdırlez şenliği yapılırmış.
Hıdırlezin arife günü akşamüstü, her evin önünde ateş yakılır ve hane halkı bu ateşin üstünden atlama yaparmış. Bu ameliye, hastalığa karşı tedbir ve sağlığa kavuşma nedeni imiş. Hıdırlez günü kızlar bir yere toplanır, salıncak kurar ve sallanırlarmış. Kış günlerinde, geceleri ev toplantıları da yaparlarmış. Kızlar ve genç kadınlar el işlerini yapar, maniler, türküler söylenirdi. Bu manilerden bir ikisini sunuyoruz. Yağmur yağıyor yağmur, Necatiyedir köyümüz,
Saçaktan süzülüyor, Zemzemdir akan suyumuz, Hep bana bakma yarim, Sevip sevip ayrılmak, Ortaklar üzülüyor. Yoktur öyle huyumuz. |
|
||||||||||
 |
|||||||||||
 |
 |
 |
 |
 |
 |